Ücretsiz Kargo
200,- ₺ ve üzeri siparişler ücretsiz kargolanır.
Süper Yapıştırıcı (VenaSeal): Varis Tedavisinde Zamk Dönemi
Merhaba, size, çok taze, sıcağı sıcağına haberler vereceğim bugün. Haberler, venöz yetmezlik ve varis tedavisinde son zamanlarda artan oranda kullanılan Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk (VenaSeal) ile ilgili. Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk (VenaSeal), uzun dönem sonuçları ve yaşam kalitesinde sağladığı düzelme ile ilgili verileri; Charring Cross Sempozyumu (Londra) ve Uluslararası Ven Kongresi (Miami) de geliştirici firma tarafından sunuldu.
Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk (VenaSeal) ile ilgili önemli bilimsel çalışmalardan birisi olan VeClose ve aslında bu yapıştırıcının ilk geliştirilen örneği olan Sapheon’a ait bir eSCOPE pivot klinik çalışmasının iki yıllık takip sonuçları oldukça yüz güldürücü görünüyor.
Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk (VenaSeal) yöntemi ile kapatma aslında endovenöz lazer ve endovenöz radyofrekans yöntemleri ile venöz yetmezlik veya varisin tedavilerinin kullanımda olduğu 4 – 5 sene önce başlayan bir proje.
Bir önceki paragrafta da bahsettiğim gibi, endovenöz kapama (ablasyon) işlemleri sırasında; işlemin en uzun süresini tümesan anestezi uygulaması almakta idi. Tümesan anestezi temel olarak soğuk bir sıvı ile lokal anestezik madde karışımının yetmezlikli toplardamar çevresine uygulaması esasına dayanmaktadır. Bu uygulamada amaç; hem lokal anestezi sağlamak hem de ısıya dayalı endovenöz kapama (termal endovenöz ablasyon) tekniklerinde ortaya çıkan aşırı miktarda ki ısının emilmesini sağlamaktı. Isıya dayalı endovenöz kapama tekniklerinin bilinen ve halen kullanımda olan iki örneği endovenöz lazer ve endovenöz radyofrekans yöntemleridir. Bu yöntemler, oldukça güvenli ve etkili olan yöntemlerdendir.
Endovenöz kapama yöntemleri (endovenöz ablasyon); venöz yetmezlik ve varis tedavisini (klasik varis operasyonlarını) yakın geçmişte çok farklı bir boyuta taşımış, adeta devrim niteliğinde olan girişimlerdendir. Bu sayede, venöz yetmezlik ve varis tedavileri ameliyathane ortamlarından, sterilitenin sağlandığı ortamlara taşınmışlardır. İşlem süreleri kısalmış, ameliyathane korkusu olanlara tedavi imkanı sağlanmış, özellikle çalışan kesimin herhangi bir zaman kesintisine gereksinim duymadan tedavi olma imkanları ortaya çıkmıştır.
Tümesan anestezinin kullanılmadığı venöz yetmezlik ve varis tedavilerine bir diğer örnek ise; mekanik olarak toplardamar iç yüzeyinin tahrip edilmesi ile skleroterapi (damar büzücü ilaç) sıvısının birlikte uygulandığı MOCA diğer adıyla ClariVein (Mekano-kimyasal Endovenöz Ablasyon) yöntemidir. Bu yöntemde tümesan anestezik sıvı verilmemekte, işlem süresi oldukça kısalmakta, hasta konforu artmaktadır.
Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk (VenaSeal) uygulaması tümesan anestezik sıvı uygulaması gerektirmeyen, organik yapıda bir yapıştırıcı (Siyanoakrilat) ile toplardamar iç duvarının birbirine yapıştırılmasını sağlar. Basit bir şekilde anlatmak gerekirse, hatırlarsanız, Japon yapıştırıcılar ilk olarak piyasaya sürüldüğünde, hepimizin merak ile yaptığı bir test vardı; bir damla bu yapıştırıcıdan elimizde parmaklarımız arasına damlatır, ve öyle tuttuktan sonra da açmaya çalışırdık. Ben bunu sayısını hatırlamadığım kadar çok yaptım. İşte basit olarak Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk ile yapılan da budur.
Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk ile yapılan çalışmaların 2 yıllık sonuçları sadece uygulama anlamında olumlu olmakla kalmamakla beraber; uygulanan hastaların uygulama sonrasında da yaşam kalitelerini (VCSS) de çok olumlu yükseltmektedir.
Bu uygulama ile, diğer işlemlere kıyasla uygulama bölgesinde morarma ve hassasiyet belirgin oranda daha az olmaktadır. Özellikle teknolojik gelişmelere paralel olarak varis tedavilerinin daha estetik hale geldiği bir dönemdeyiz. Hastaların çoğu, uygulanan tedavilerin kozmetik ve estetik anlamda olumsuz etkilerinin olmamasını istemektedir. Bu durum karşısında da biz hekimler (uygulayıcılar) olarak uygulanabilecek güncel tedavilerin yakın takip edilmesi de gerekmektedir. Bu durum da işin diğer boyutudur.
Bir diğer avantaj ise; uygulama zamanı. Tümesan anestezik sıvı uygulaması endovenöz kapama işleminin yaklaşık yarısını kapsayan bir durumdur. Her ne kadar, uygulama için de kullanılan otomatik pompa sayesinde bu süre kısaltıldı ise de (maalesef birçok merkez veya uygulayıcı pompayı kullanmamaktadır) yine de hatırı sayılır bir süreyi kapsamaktadır.
Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk sayesinde, günlük hayat veya çalışma düzeni nerede ise kesintiye uğramamaktadır. Bu tedavi uygulaması özellikle, aktif olarak çalışan ve tatil – izin imkanı olmayan kesimin büyük ilgisini çekmektedir.
Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk tedavisi; Amerika, Yeni Zelanda, Şili, Güney Afrika, Kanada, Avrupa, Birleşik Arap Emirlikleri, Hong Kong ve Türkiye’de aktif olarak kullanımdadır.
Evet, yazımın sonuna geldik. Dediğim gibi, ülkemizde de uygulamada olan bir yöntem toplardamarın yapıştırıcı ile kapatılması (Süper Yapıştırıcı – Süper Zamk (VenaSeal) uygulaması. Sizin özellikle bu konuda veya başka konularda sormak istedikleriniz varsa, bana buradan kolaylıkla ulaşabilir ve yanıtını merakla beklediğiniz soruyu sorabilirsiniz.
Sağlıkla kalın…
Prof. Dr. Mehmet Ümit Ergenoğlu
Kaynak : http://mehmetergenoglu.com/super-yapistirici-venaseal-varis-tedavisinde-zamk-donemi/
Bir çok insan, sağlıkla ilgili semptomlarda ya da endişelerinde bu sorunlarını çözmek için doğal yolları ya da tıbbi çareleri tercih etmektedirler. Baş ağrısı, soğuk algınlığı, iltihaplanma, kas ağrıları ve hatta varikoz damarlarının (Varis) tedavisinde farklı yöntemler tercih edebilirler.
Sono Nükleer Özel Teşhis ve Tedavi Merkezi’nde görevli Radyoloji Uzmanı Sayın Dr. Ömür Gencel ile profilaktik varis çorabı kullanımı ile ilgili bir söyleşi yaptık. Bu söyleşide öne çıkan ve dikkatimizi çeken başlıklar gerçekten çok ilginç ve bilgilendirici oldu.
variscorabi.com:
Sayın Gencel, öncelikle bize değerli zamanınızı ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Kullanıcılarımızın konuyu daha iyi
özümseyebilmeleri için ilk soruyu soralım. Varis çorabı nedir?
Dr. Gencel:
Varis çorapları, ayak bileğinden bacak ve uyluk-kasık seviyesine doğru kademeli olarak azalan basınçta sıkılığı olan özel üretilmiş çoraplardır. Bacak kaslarının hareket etmekle toplardamarlara yaptığı pompalama görevini, bacakların sabit kaldığı oturma ve ayakta iş yapma gibi durumlarda bir nevi yerine getirmesi beklenir, yani bacak toplardamar dolaşımını rahatlatmak varis çoraplarının temel işlevleridir.
variscorabi.com:
Peki bu çoraplar sadece varisli ya da varis riski taşıyan kullanıcılar için mi tasarlanmıştır?
Dr. Gencel:
Günümüz çalışma koşullarında özellikle ofiste masa başı uzun süre sabit pozisyonda çalışmak veya öğretmen, cerrah, kuaför, polis gibi branşlarda olduğu gibi uzun süre ayakta kalarak çalışmak gün sonunda bacak ve ayaklarda ağırlık hissi, huzursuzluk, ağrı ve şişlik gibi şikayetlere neden olmaktadır. Uzun uçak veya otobüs seyahatlerinde de benzer şikayetlere rastlanmaktadır.
Varis çorapları sanılanın aksine olan varisleri iyileştirmez, sadece mevcut varislerin ilerlemesini yavaşlatmaya ve hastanın şikayetlerini azaltmaya yöneliktir. Bununla birlikte özellikle venöz yetmezliği(toplardamar kapak yetmezliği) olan hastalar başta olmak üzere, sağlıklı kişilerde de tromboemboli(toplardamar içerisinde pıhtı oluşumu) riskini azaltmak üzere kullanılmaktadır. Ayrıca yine sağlıklı bireylerin gün sonunda oluşan bacak ağırlık hissi, ağrı ve şişlik gibi rahatsızlıkları da önlemek üzere kullanılır.
variscorabi.com:
Bu durumda varisi olmayan insanlar da rahatlıkla varis çorabı kullanabilirler. Peki bu durumda hangi çorabı almalılar ya da neye dikkat etmeliler?
Dr. Gencel:
Varis çorapları bilindiği üzere basınçlarına göre 4 grupta toplanmaktadır. Bunlardan yüksek ve çok yüksek basınçlı varis çorapları özel durumlarda hekim kontrolünde kullanılır. Orta basınçlı varis çorapları yeni yeni başlayan varislerin önüne geçmek veya mevcut varislerin ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla kullanılır. Düşük basınçlı çoraplar ise normal kişilerde bacakları dinlendirici veya uzun seyahatler gibi kan pıhtılaşması olasılığının arttığı durumlarda koruyucu (profilaktik) amaçla kullanılır.
variscorabi.com:
Sayın Gencel, bu çoraplarla ilgili olarak özellikle çalışan kadınlar ve erkekler kalın oldukları için kullanmayı pek düşünmüyorlar. Belirttiğiniz gibi sağlık açısından dinlendirici ve rahatlatıcı olmalarına rağmen sanırız kozmetik çekinceler var. Başka bir deyişle etek ve topuklu ayakkabı giyen kadınların bu çorapların görüntüsüyle ilgili tereddütleri var. Bizi arayan ya da web sitemiz üzerinden bize ulaşan kadınların bu tür tereddütlerini bize sıklıkla ilettiklerini hemen belirtelim.
Dr. Gencel:
Özellikle sedanter yaşam tarzının hızla arttığı metropol kentlerde gün içerisinde oluşan bacak sorunlarını ve muhtemel gelişebilecek varis problemlerinin önüne geçmek için düşük basınçlı varis çorabı kullanımı önerilir. Orta ve daha yüksek basınçlı çoraplar gibi aşırı sıkılık yapmaması, rahat giyilebilmesi, daha yüksek basınçlı çoraplar gibi kalın dokuma olmaması ve bir müddet alıştıktan sonra ayakta varlığının bile farkında olunmaması düşük basınçlı ve dinlendirici varis çoraplarının avantajlarıdır. Ayrıca kendisini ispatlamış varis çorabı markalarında özellikle bayanlar için neredeyse günlük kullanılan mus veya ince çorap kalınlığında ve 8-10 renge kadar renk alternatifleri ile varis çorapları bulabilmek mümkündür. Açıkçası önceleri varis çorabı deyince aklımıza gelen “babaanne çorabı” kalıbı günümüzde geçerliliğini yitirmiştir.
variscorabi.com:
Sayın Gencel, öncelikle verdiğiniz bilgilendirici yanıtlar ve bu keyifli sohbet için size çok teşekkür ederiz. Peki son olarak
kullanıcılarımıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Dr. Gencel:
Sonuç olarak varisiniz olsun olmasın günlük varis çorabı kullanımı; bacak dolaşımınızı rahatlatmak, gün sonunda oluşan bacak rahatsızlıklarını önleyebilmek ve en önemlisi uzun seyahatlerde tromboz riskini azaltmak amacıyla, yeni üretim teknolojilerinin de eklenmesiyle normal çorap giyer gibi sorunsuz kullanılabilir.
Girişimsel Radyoloji Uzmanı Sayın Dr. Ömür Gencel’e çok teşekkür ederiz. Varis ve ameliyatsız tedavi yöntemleri, gelişmiş teknolojilerin kullanımı ile ilgili merak ettiğinizi her şey için www.drgencel.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Değerli kullanıcılarımız,
Uzun bir süredir sitemizde bulunan, Ofa Bamberg, Schiebler ve Lloveras marka çoraplarının ithalatçısı değiştiğinden/olmadığından ilgili markaları sitemizden kaldırmış bulunmaktayız. Bu ürünlerle ilgili değişiklik olduğunda ve yeniden stoklarımıza girdiğinde ayrıca bilgilendirme yapılacaktır.
Sülükler kan emici parazitlerdir. Sülüklerin tedavi amaçlı kullanımı özellikle kırsal kesimde yıllardır uygulanmaktadır, faydalı olduğu rahatsızlıklar bulunmakla birlikte varis tedavisinde etkinliği bulunmamaktadır.
Sülükler, cilt bölgesinde yüzeysel kan damarlarına ulaşarak bir yandan kan emerken diğer yandan ortama salgıladıkları birtakım enzim ve kimyasallar tedavi edici özellikler gösterir ve bu tedavi latince “Hirudoterapi” olarak adlandırılır.
Sülük tedavisi özellikle egzema gibi cilt rahatsızlıklarında fayda gösterse dahi, varis hastalığında geçici rahatlama dışında fayda sağlamamaktadır. Tam tersine bazı hastalarda varis
damarlarında pıhtılaşma ve tıkanmaya, damar çevresinde iltihaplanmaya(latince “tromboflebit”) neden olmaktadır. Bu durum mevcut şikayetlerin artmasına ve yeni şikayetler oluşmasına sebep olurken, yapılabilecek olası tedavileri de güçleştirmekte veya bu tedavilerin uygulanmasına engel olmaktadır.
Varis tedavisinin günümüzde damar içi lazer, radyofrekans, sklerozan köpük uygulamaları gibi
modern tedavileri mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri gün geçtikçe klasik varis ameliyatının yerini almaktadır, aynı zamanda hızlı, güvenilir ve etkin tedavilerdir.
Bu konuda çalışan ilgili ve tecrübeli hekimlere danışmanız önerilir.
Dr. Ömür Gencel
Şirketin ürünü olan Varithena ile cerrahi müdahaleye gerek kalmadan damarlardaki sorunu çözebilen minimal bir invaziv tedavi sunulduğu açıklandı.
Varithena FDA onayı aldı ve 2014 yılının ikinci çeyreğinde piyasaya sürülmesi bekleniyor. Bu yeni yöntemle hem belirtileri hem de varisleri hedefleyen bu yeni tedavi şekli, enjekte edilebilen köpük ile yapılacak.
Şirketin CEO'su Louise Makin "Biz 2014 yılının ikinci çeyreğinde ticari lansmanını ABD yapmak için sabırsızlanıyoruz, ve diğer coğrafyalarda kullanımını genişletmek için planlar yapıyoruz." dedi.
Deri hücresi tabakası ile ayaktaki yarayı kapatabilen sprey Amerikalı ve Kanadalı araştırmacılar tarafından test edildi. Bu çalışmalarının sonuçları ise Lancet dergisinde yayınlandı.
"deri üzerine sprey" olarak adlandırılan bu yöntem, ayak ülseri olan 228 kişide test edildi. Sprey uygulanan kişilerde yaraların daha çabuk ve daha iyi iyileştiği görüldü. Spreyin maliyetine rağmen, normal tedavi sürecindeki maliyetin sprey maliyetine göre daha fazla olduğu ileri sürüldü.
Bacak ülseri, çok zor tedavi edilen, acı veren ve iyileşmesi aylar süren açık yaralardır. Damarlardaki yüksek kan basıncı ciltte açık yaralar oluşmasına neden olur. Bu açık yaralar bandaj ya da benzeri yöntemlerle kapatılırsa kısa süreliğine de olsa bir rahatlama sağlanabilir. Eğer altında yatan nedenler bulunamazsa bu yaranın tekrar açılması muhtemeldir.
Bacak ülser tedavilerinde şu ana kadar kullanılan en iyi yöntem komresyon bandajı oldu ancak bu yöntemle yaraların sadece %70'lik bir oranı ortalama 6 ay sonunda iyileştirilebildi.
Diğer bir etkin tedavi yöntemi ise deri grefti yöntemidir. Bu yöntemde de vücudun başka bir bölgesindeki deriden bir parça alınarak, açık yaranın üzerini kapatmaktır.
Test edilen sprey ise ikinci yönteme gerek kalmadan açık yara üzerine uygulanan deri hücreleri tabakası ve protein ile bacağa sıkılır. Bu tabaka aynı zamanda kan birikmesini de önler.
Araştırma sürerken sprey uygulanan hastalarda her 14 günde bir büyük bir gelişme görüldü. Bu hastalarda, sprey uygulandıktan kısa bir süre sonra açık yaraların boyutlarında değişiklikler gözlendi ve bu yaraların kısa sürede küçülmeye başladığı kaydedildi.
Sprey ile tedavi edilen hastaların %70'i 3 ay sonra iyileşti.
Araştırmaya katılan bilim adamlarına göre, bu spreyin, deri grefti uygulamasına gerek kalmadan toptan tedavi ve tedavi süresinin kısalmasında ciddi bir potansiyeli var. Cilt spreyi solüsyonu isteğe uygun bir şekilde üretilebilmekle birlikte, deri grefti uygulamasındaki enfeksiyon riskide bu sprey sayesinde ortadan kalkmış olur.
Mevcut araştırma özellikle spreyin sağlık açısından güvenliği ve kullanılacak olan dozun miktarına konsantre olunarak yapıldı.
Bacak ülseri tedavileri çok karmaşık bir yöntemdir, özellikle karşılanamayacak hasta beklentilerini yanlışlıkla arttırmak yerine, işe yarar maliyeti makul tedavi yöntemleri üzerinde durulmalıdır.
Sprey ile bacak ülseri tedavisi kesinlikle pratiklik kazanılması ve denenmesi gereken bir yöntemdir. Bu süreçte ise kompresyon tedavisi ana tedavi yöntemi olarak kullanılmaya devam edilmelidir.
İnsanlık tarihi kadar eski olan varislerin en büyük nedeni beslenme, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ümit Ergenoğlu, fast food ve hareketsiz yaşam biçiminin varise sebep olduğu kaydetti. Son dönemde erkeklerde de varis olduğunu söyleyen Ergenoğlu, "Varis; kadınlarda, daha fazla oranda gözlenmekteyse de, son zamanlarda yaşam biçimindeki değişim nedeniyle erkeklerde de artan sıklıkta gözlenmektedir" dedi. Hareketsizliğin, bacak kas pompasının aktif fonksiyonu engellediğini belirten Ergenoğlu, "Fast food tüketiminin artışı da kabızlık şikayetlerinin ortaya çıkmasını ve buna bağlı olarak bacak toplardamarlarına ayrıca yük binmesine neden olarak, varis gelişimine altyapı hazırlamaktadır" dedi. Ergenoğlu, bu ağrılı hastalığın tedavisinin gecikmesi durumunda ciddi hastalıklara neden olduğunu ve cerrahi müdahele gerektireceğini kaydetti.
Amerikan Toraks Derneğini'nin çıkardığı Solunum ve Yoğun Bakım Tıp dergisinde (American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine) Fransız araştırmacıların çalışmalarına yer verdi. Bu araştırmada kronik venöz yetmezliği olan kişilerde, obstrüktif uyku apnesine kullanılan varis çoraplarının yardımcı olduğu belirtildi. Uygun fiyata alınan bu çoraplar kolay ve basit bir çözüm olarak belirtildi.
Kronik venöz yetmezliğin oluşmasının başlıca nedeni, genellikle bacak damarlarının kalbe yeterli oksijen pompalayamamsından kaynaklanır.
Araştırmanın başkanı, İtalya Brescia Üniversitesi profesörü Stefania Redolfi, kronik venöz yetmezliği olan ve varis çorabı kullanan hastalarda, gündüzleri bacaklardaki sıvı birikimin az olduğunu, belirtti. Bu durumda da gece boyna giden sıvı miktarında düşüş gözlemlendiği bu durumun da gece boyunca apne ve hipopne sayısında üçte bir oranında bir azalma olduğunu belirtti.
Günümüzde Obstrüktif Uku Apnesi yaşayan insanların en önemli tedavi seçeneği CPAP olarak bilinen ve sürekli pozitif hava basıncı sağlayan cihazlardır. Ancak bir çok hasta gece süresince maske takmayı kısıtlayacı ve rahatsız edici bulmaktadır. Bu nedenle bir çok hasta obstrüktif uyku apnesi tedavisi olmadan yaşamlarını sürdürmekte bunun da ciddi sağlık sonuçları belirmektedir. Bu yüzden Obstrüktif Uku Apnesi tedavisinde daha etkili bir çözüm bulmak önemlidir.
Bu araştırmanın sonucunda Dr. Redolfi'nin açıklaması şu şekildedir.
" Tezimize göre, kronik venöz yetmezliği olan insanların bacaklarda oluşan sıvı birikimini, kompresyon çorapları giyerek azaltılabilir olacağını düşünüyoruz. Bu sıvıdaki düşüş aynı zamanda gece boyunca, boyna giden sıvının da azalmasını sağlayacaktır. Gece boyunca boyna giden bu sıvının uyku apnesini ağırlaştırdığı yönünde güçlü bulgularımız var. Bu sıvı akışını azaltabilirsek apneyi de azaltabiliriz."
"Kanıtlar anekdot tadında, ancak algının, iyileşmeye faydaları inkar edilemez."
Koşucuları, daha hızlı maraton koşma ve hızlı iyileşme vaat eden bu yeni trend için ikna etmeye gerek yok.
Üreticilerin, basınçlı çorap ve taytların oksijen miktarını arttırdığı, laktik asidi azalttığı, krampları önlediği ve kas yorgunluğunu en aza indirdiğini iddia etmeleri, bu mucize giysinin, atlet çevresinde en popüler yeni ürün olmasına yol açmıştır.
Bu kompresyon çorabı ve taytlarının, iddia edildiği gibi faydalarının olup olmadığı soru işaretidir. Hatta araştırmacıların bile konuyla ilgili ortak net bir yanıtı bulunmamaktadır.
Massey Üniversitesi, Spor ve Egzersiz Bölümü Doçenti Ajmol Ali " koşucuların bu tür giysilere duyduğu güven konusunda hiç bir şüphe yok" derken aynı zamanda da konuyla ilgili yaptığı çalışmalarda birbirinden farklı sonuçlarla karşılaşmıştır.
Basınçlı çoraplar elbette kronik venöz bozukluklarında savaşmak için kullanılan önemli bir ürün.
Ancak atlet dünyasında işe yarayıp yaramadığı biraz belirsiz. Bazen yanıt "evet" bazen ise "hayır"
Charles Sturt Üniversitesi profesörü Rob Duffield, egzersiz sırasında giyilen basınçlı giysilerin performansı arttırdığına dair çok az kanıt olduğunu ve bununla ilgili yeterli çalışmanın olmadığını belirtti.
Yapılan bir araştırmada, 21 erkek koşucu ile yapılan 2 adım testinde kompresyon çorabı kullanmış, yorulma süresinin biraz uzadığı kaydedilmiştir.
Bir çalışmada da özellikle bisiklet ve performans atlamada çorabın yan kasların salınımı engellediği ve kas verimliliğini küçük ölçüde arttırdığı gözlemlenmiştir.
Ancak Ajmol Ali, performans artışlarının gerçekten kompresyondan dolayı mı yoksa sporcuların kompresyon algısından mı kaynaklandığını söylemenin neredeyse olanaksız olduğunu kaydetti.
Ve yapılan sayısız çalışmada koşu sürelerinde, oksijen tüketiminde ve kalp atış hızında herhangi bir farklılık olmadığı gözlemlendi.
Güney Afrika Stellenbosch Üniversitesi, spor fizyolojisi profesörü Elmarie Terblanche, yapılan çoğu araştırmanın bu kompresyon giysilerinin performans arttırmaya yönelik bir avantajının olmadığını belirtti.
Terblanche, çalışmaların genellikle laboratuarlarda yapıldığını, Güney Afrika'da düzenlenen İki Okyanus Ultra Yarışmasında gerçek anlamda bir çalışma yapabildiklerini belirtti. Yapılan bu çalışmada ise dikkat çekici bulguların olduğunu söyledi.
Bu çalışmasındaki bulgulara göre kompresyon çorabı kullanan sporcularla kullanmayanlar arasında yapılan karşılaştırmada, kullananlar da daha az kas hasarı olduğu ve daha çabuk iyileşme görüldüğü hatta bazılarının 3 gün sonra antrenman yapacak seviyede olduğu görüldü. Bir dikkat çekici sonuç ise çorap giyenlerin ortalama 12 dakika daha hızlı koşmaları.
Terblanche, " Bu koşunun Güney Afrika'nın en zor koşusu olduğu dikkate alınırsa bu durum çok önemli."
Terblache koşuculara bu giysileri önerirken, yaptığı çalışmaların belirleyici bir ölçü olmadığını genel anlamda diğer çalışmalarla aynı bulgular elde ettiğini belirtti. Bu çalışmasının sonucu olarak gerçek hayatta her zaman bir plasebo etkisi (farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın, telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir) olabileceğini sözlerine ekledi.
10.000 metre rekorunu elinde tutan Amerikalı atlet Chris Solinksy, 2011 yılında 27 dakika ile rekoru tekrar kırarken varis çorabı kullanıyordu.
Solinksy, antrenman yaparken ve yarışlarda kompresyon çorabı kullandığını ve iyileşme süreçlerinin daha çabuk olduğunu belirtiyor. Ancak bunun her zaman geçerli olmadığı daha önce kanıtlandı.
Solinksy, bilim adamlarının konu hakkındaki bulgular ya da konuyla ilgili düşünceler için endişe etmiyor. Kullanmayı sevdiğini söylüyor.
Ajmol Ali, " Atletler bu giysileri giymeyi seviyorlarsa, performanslarını arttırmada ve iyileşme sürecini hızlandırmada yardımcı olduğunu hissediyorlarsa (gerçek etki ya da plasebo etkisi olsun olmasın) giymelerini önermekte herhangi bir sakınca görmüyorum."
Kelly O’Mara
Gazeteci