En çok değerlendirilenler

Varis Tedavi Planlaması İçin En İyi İpuçlarınız ve Püf Noktalarınız Nelerdir?
Tedaviyi kolaylaştırmaya yardımcı olacak giriş öncesi değerlendirmeler
Sheila N. Blumberg, MD, MS; Ramona Gupta, MD, FSIR; ve Kimberly Scherer, DO ile
Son yüzyılda venöz hastalıkların tedavisinde teknolojinin hızla gelişmesi ve hastalarda görülen çeşitli klinik tablolar, tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesini hem zorlayıcı hem de heyecan verici hâle getiriyor. Bu karmaşıklıklar, özellikle girişim öncesi aşamanın venöz hipertansiyon kaynaklarının ortadan kaldırılması ve hasta odaklı sonuçların iyileştirilmesi açısından kritik hale gelmesiyle birlikte, cerrahinin sanat yönünü de ön plana çıkarıyor.
Hasta ve hekim arasında ortak karar alma süreci her zaman temel öneme sahiptir. Örneğin, örümcek damarlarının kozmetik tedavisini isteyen bir hasta ile aktif venöz ülserle başvuran bir hastanın hedefleri doğal olarak farklılık gösterir; ikinci durumda daha kapsamlı ya da “her şey dahil” bir yaklaşım gerekebilir. Bununla birlikte, başlangıç değerlendirmeleri genellikle benzerdir ve detaylı bir hasta öyküsünü içerir—tromboembolik olaylar, önceki müdahaleler, gebelik öyküsü ve myom hastalığı gibi bilgileri toplar—ve deri bulgularının fotoğrafla belgelenmesine özel önem verilen fizik muayene ile tamamlanır. Derin ve yüzeyel yetmezlik değerlendirmesini kapsayan alt ekstremite venöz dupleks ultrasonografi de mutlaka yapılmalıdır.
Venöz tromboemboli öyküsü, pelvik cerrahi, myom hastalığı, pudendal ya da pelvik kaçış varisleri, derin venöz reflü, asimetrik hastalık veya kompresyon sendromu şüphesi bulunan hastalarda, pelvis venöz çıkış yollarının BT veya MR venografi ile görüntülenmesi önerilir. Bu yöntemlerin duyarlılık ve özgüllük oranları %71 ile %95 arasında değişse de, yalnızca intravasküler ultrasonografi (IVUS) ile saptanabilecek ince lezyonlarda yanlış negatif sonuçlar riski vardır. Yine de bu görüntüleme yöntemlerinden elde edilen bilgiler, sonraki tedavi planlamasını büyük ölçüde yönlendirir.
1. Konum, konum, konum!
Lokalizasyon değerlendirmesinin önemi asla küçümsenemez. Üst inguinal damarlarda derin venöz tıkanıklık var mı? Pelvik kitleler söz konusu mu? Yüzeyel reflü diz altına kadar uzanıyor mu? Bu soruların yanıtlanması, tedavi sırasının belirlenmesi ve komplikasyonların en aza indirilmesi açısından kritik önemdedir. Örneğin, ülserli, iliofemoral tıkanıklığı, büyük safen vende yüzeyel venöz reflüsü ve aynı taraflı derin ven trombozu (DVT) öyküsü olan bir hastada, öncelikle iliofemoral tıkanıklığın venografi, IVUS ve stentleme ile tedavi edilmesi, işlem sonrası DVT riskini azaltabilir. Her hastanın durumu, en uygun yaklaşımı belirler.
2. Hepsi bir arada mı, adım adım mı?
İşlemlerin tek seansta mı yoksa birden fazla seansta mı yapılacağına karar verirken hasta toleransı ve işlem ortamı gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Venöz işlemlerin çoğu, lokal anestezi altında ayaktan hasta kliniğinde gerçekleştirilir ve genellikle iyi tolere edilir. Büyük varisli hastalarda, termal ablasyon ile birlikte flebektominin aynı seansta yapılması, tedavi edilmemiş varislerde ağrılı tromboz oluşumunu önlemek için tercih edilir. Ancak küçük varisleri olan, düşük ağrı eşiğine sahip ya da uyanık pozisyonlamada zorluk yaşayan hastalarda, monitörize anestezi eşliğinde aşamalı işlemler daha uygun olabilir.
3. Termal mi termal olmayan mı, skleroterapi mi mikroflöbektomi mi?
Venöz tedavi araçlarına hâkim olmak ve erişim sağlamak, müdahaleleri hastaya özel hale getirmek için çok önemlidir. Termal ablasyon oldukça etkili bir yöntemdir ancak diz altı bölgelerde sinir hasarına neden olabilir; bu nedenle bu alanlarda termal olmayan teknikler tercih edilir. Skleroterapi, retiküler ve örümcek damarların tedavisinde birinci tercihtir. 3 mm’den büyük varislerde ise mikroflöbektomi, daha az pigmentasyon, lekelenme ya da tromboz riski ile daha başarılı sonuçlar verir ve hasta memnuniyetini artırır.
Bu faktörlerin girişim öncesinde dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, tedavi sürecinin hem hasta hem de hekim açısından daha verimli ve sorunsuz geçmesini sağlar. Bu sistematik yaklaşım, her hastanın özel ihtiyaç ve hedeflerini göz önünde bulundurarak en yüksek bakım standardını sağlamayı amaçlar.
İlk olarak, hastayla beklentileri hakkında kapsamlı bir görüşme yapın. Tedavinizin, hastanın hedefleriyle örtüştüğünden emin olun: Hasta şişlikten mi yoksa örümcek damarlarından mı şikâyetçi? Yapacağınız işlemler bu sorunları çözecek mi? Yakın zamanda, ileri evrede lipodermatosklerozu olan ve ülserleşmeye çok yakın bir hasta başvurdu. Ancak asıl endişesi, ciltteki hiperpigmentasyondu. Bu rengin, hastanın umduğu gibi kaybolmayacağını ya da önemli ölçüde düzelmeyeceğini biliyordum. Kapsamlı bir görüşmenin ardından hasta, mevcut durumunun risklerini daha iyi anladı ve tedaviyi kabul etti. Artık cilt renginin çok fazla değişmeyeceğini biliyordu, fakat ilerideki komplikasyonları önlemek için tedavinin gerekli olduğunun da farkına vardı. Beklentiler her şeydir!
İkinci olarak, ultrason bulgularınızın hastanın semptomlarıyla uyumlu olduğundan emin olun. Çoğu zaman, iki bacağında da ödem olan ancak sadece bir tarafında yüzeyel venöz yetmezlik tespit edilen hastalar görüyorum. Bu hastalar, ödemin nedenini belirlemek için daha detaylı bir değerlendirmeyi hak eder; çünkü sadece tek taraflı tedavi sorunlarını çözmez. Ultrason görüntülerine göre tedavi yapmaya kapılmayın—hastayı tedavi edin.
Son olarak, iyi bir hasta deneyimi için, eğitimli ve bilgili klinik personel, kapsamlı ve verimli çalışan sonograficiler, zamanında ve net iletişim, sonraki adımlar ve takip randevularına dair belirli bir plan oluşturmak çok önemlidir.
Varis hastalarının değerlendirilmesi ve tedavisinde, işlem seçeneklerinin yanı sıra konservatif yönetimin de ayrıntılı bir şekilde ele alınması gerekir. Öncelikle, dereceli kompresyon çorapları konservatif yönetimin kilit bileşenidir. Girişim öncesi dönemde günlük kompresyon çorabı kullanımı, semptomları kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Kompresyon çorapları şişliği azaltır, bacaklarda ağırlık hissini ve uzun süreli oturmadan sonra oluşan ağrıyı hafifletir, hastaya özel yaşam kalitesini artırır ve olumsuz yan etkileri genellikle düşüktür.¹ ² Günlük uyum sorunu yaşansa da, bu tedavi hem girişim öncesi hem de sonrası için kritiktir.
Tedavi öncesi dönemde hastalara yaşam tarzı değişiklikleri hakkında eğitim verilmelidir. Düzenli egzersiz, kilo kontrolü, uzun süreli oturma ve ayakta durmaktan kaçınma, bacakları yüksekte tutma gibi alışkanlıklar, semptomları hafifletip hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
Son olarak, venoaktif ilaçlar girişim öncesi dönemde kapiller geçirgenliği azaltmak, endotelyal aktivasyonu/akyuvar adezyonunu düşürmek, venöz tonusu artırmak ve genel inflamasyonu azaltmak için kullanılabilir.³ Bu ilaçlar (örneğin; mikronize saflaştırılmış flavonoid fraksiyonu, at kestanesi tohumu ekstresi, kalsiyum dobesilat, kırmızı asma yaprağı ekstresi, pentoksifilin), ağrıyı hafifletmeye ve venöz ülser iyileşmesini hızlandırmaya yardımcı olabilir. Ancak daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Konservatif tedavi ve varis tedavi seçeneklerinin açıkça tartışılması, hastaların kendi sağlıkları hakkında bilinçli kararlar almalarını sağlar. Tedavi öncesinde dereceli kompresyon çorabı kullanımı ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri teşvik edildiğinde, tedavi sürecine uyum artar ve sonuçlar daha da iyileşir.
Kaynaklar:
-
Pannier F, Hoffmann B, Stang A, vd. Medikal kompresyon çorabı tedavisinin yaygınlığı ve kabulü: Bonn Ven Çalışması’nın sonuçları. Phlebologie. 2007;36:245-249. doi: 10.1055/s-0037-1622192
-
Lurie F, Kistner RL. Primer kronik venöz hastalığın konservatif ve cerrahi tedavisinde hasta bildirimli sonuçlardaki eğilimler, mevcut uygulamalarla çelişmektedir. Ann Surg. 2011;254:363-367. doi: 10.1097/SLA.0b013e31821d4a5f
-
Orhurhu V, Chu R, Xie K, vd. Kronik venöz yetmezliğe bağlı alt ekstremite ağrısının yönetimi: kapsamlı bir derleme. Cardiol Ther. 2021;10:111-140. doi: 10.1007/s40119-021-00213-x
Kaynak: Endovascular Today
Önemli Bilgilendirme:
İlgili kaynaktan alınan bu bilgilerin içeriği çevrimiçi araçlar kullanılarak Türkçe'ye çevrilmiştir.
İçerikteki olası yazım ya da anlatım hataları dahil bütün bilgiler doğrudan alıntılanmıştır.
İçerikteki bilgiler, varsa tavsiyeler ve dolaylı/dolaysız yönlendirmeler, variscorabi.com sorumluluğunda değildir.
İçerikteki tıbbi bilgiler ve sağlıkla ilgili konular kesinlikle doktor/uzman tavsiyesi yerine geçmez.
İçerik tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Sağlıkla ilgili konularda mutlaka doktor/uzman tavsiyesi alınız.